Metnin analizini dinlemek için aşağıdaki oynatıcıyı kullanabilirsiniz.
I. Deja Vu Deneyimi: Fenomenoloji ve Sınıflandırma
Popüler kültürde genellikle paranormal olaylar veya geçmiş yaşamlara dair gizemli ipuçları olarak tasvir edilen deja vu, bilimsel incelemenin merceğinden bakıldığında, insan bilişinin en büyüleyici anomalilerinden biri olarak ortaya çıkar. Bu tuhaf ve anlık his, bir anıyı gerçekten “yeniden yaşamaktan” ziyade, beynin karmaşık hafıza ve aşinalık sistemlerindeki milisaniyelik bir “hıçkırığın” sonucudur. Bu olgunun bilimsel temelini anlamak için, öncelikle onu kesin bir şekilde tanımlamak, ilgili deneyimlerden ayırt etmek ve sağlıklı popülasyondaki yaygınlığını kavramak gerekir.
A. “Uygunsuz Aşinalık Hissi” Olarak Tanımlama
Bilimsel literatürde deja vu, en temel haliyle “mevcut bir deneyimin, tanımsız bir geçmişle öznel olarak uygunsuz bir aşinalık hissi” olarak tanımlanır.1 Bu tanımın kilit unsuru, deneyimin merkezinde yer alan çatışmadır: Kişi, o anki durumun tamamen yeni olduğunu rasyonel olarak bilmesine rağmen, karşı konulmaz bir tanıdıklık hissi yaşar.4 Bu çelişki, deja vu’yu sıradan bir anımsama eyleminden ayırır.
Fransızca “zaten görülmüş” anlamına gelen terim 6, ilk olarak 1928’de psikolog Edward Titchener tarafından bilimsel bir çerçeveye oturtulmuştur. Titchener, beynin bir deneyime yönelik tam bir algı oluşturmadan önce, anlık bir “kısmi algı” yarattığını ve bu ilk, eksik algının “daha önce deneyimlenmişlik” hissine yol açtığını öne sürmüştür.7 Bu erken model, günümüzün çift işlemleme teorilerinin temelini atmıştır. Deneyimin kendisi, genellikle saniyeler içinde geçen, ancak yoğun ve şaşırtıcı bir histir; kişi, yeni bir durumu tüm detaylarıyla daha önce birebir yaşamış olduğuna dair güçlü bir yanılsama içindedir.9
B. “Zaten Görülmüş”ün Ötesinde: Deja ve İlişkili Deneyimlerin Tipolojisi
Deja vu üzerine yapılan ilk araştırmalardaki tutarsızlıkların önemli bir nedeni, farklı “deja deneyimi” türlerinin birbirine karıştırılmasıydı.12 Nörobilimsel mekanizmaları doğru bir şekilde inceleyebilmek için bu deneyimleri hassas bir şekilde sınıflandırmak kritik öneme sahiptir. Bu noktada, popüler kullanım ile bilimsel terminoloji arasında önemli bir ayrım ortaya çıkar.
Çekirdek Ayrım: Déjà Vu ve Déjà Vécu
Güncel araştırmalar, çoğu insanın “deja vu” derken aslında daha karmaşık bir deneyim olan déjà vécu’yü kastettiğini göstermektedir. Bu ayrım, hafızanın temel işleyişine dair önemli ipuçları taşır:
- Déjà Vu (Zaten Görülmüş): Bilimsel anlamda bu terim, daha basit ve anlık bir görsel aşinalık hissine işaret eder. Genellikle güçlü duygusal veya geleceği bilme (prekognitif) unsurlar içermeyen, salt zihinsel bir olaydır.12 Bu deneyim, hafıza sistemindeki hatalı bir
aşinalık (familiarity) sinyaliyle ilişkilidir. - Déjà Vécu (Zaten Yaşanmış/Deneyimlenmiş): Bu, çoğu insanın “deja vu” olarak tanımladığı daha yoğun, bütüncül deneyimdir.16 Sadece görmeyi değil, o anki tüm eylemleri, sesleri, düşünceleri ve hisleri içeren, sanki tüm sahnenin yeniden oynatıldığı hissidir.15 Bu karmaşık deneyim, hatalı bir
hatırlama (recollection) sinyalinden kaynaklanır.12
Diğer Duyusal ve Bilişsel Modlar:
- Déjà Senti (Zaten Hissedilmiş): Belirgin bir dış tetikleyici olmaksızın, sadece zihinsel veya duygusal bir durumu daha önce hissetmiş olma halidir. Özellikle temporal lob epilepsisi auralarında sıkça rapor edilir ve deneyim sonrasında hafızada pek kalmaz.15
- Déjà Visité (Zaten Ziyaret Edilmiş): Yeni bir mekanı daha önceden biliyormuş gibi hissetme durumudur. Bu bazen, kişinin unuttuğu gerçek bir geçmiş deneyime dayanabilir; örneğin, bir yerde okunan detaylı bir anlatı veya bir filmde görülen bir sahne gibi (bu durum kriptomnezi olarak da bilinir).15
- Déjà Entendu (Zaten Duyulmuş): Bir şeyi daha önce işitmiş olma hissidir.6
- Déjà Rêvé (Zaten Rüyada Görülmüş): Mevcut deneyimin daha önce bir rüyada yaşandığına dair belirgin histir. Kendi içinde epizodik, aşinalık benzeri ve daha gizemli alt türlere ayrılmıştır.8
Karşıt Fenomen: Jamais Vu
- Fransızca “asla görülmemiş” anlamına gelen jamais vu, deja vu’nun tam tersidir. Kişinin çok iyi bildiği bir yerin, kişinin veya kelimenin aniden tamamen yabancı ve tuhaf gelmesi durumudur.6 Bu da hafıza-aşinalık sistemindeki bir hatanın farklı bir yansımasıdır ve temporal lob disfonksiyonu ile ilişkilidir.
Aşağıdaki tablo, bu karmaşık terminolojiyi netleştirmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu ayrımları anlamak, ilerleyen bölümlerde tartışılacak olan nörobilişsel modellerin temelini kavramak için zorunludur.
Tablo 1: Deja ve İlişkili Deneyimlerin Tipolojisi
| Terim | Çevirisi | Açıklama | İlişkili Bilişsel Süreç | Örnek |
| Déjà Vu | Zaten Görülmüş | Yeni bir görsel sahneye karşı anlık, basit bir aşinalık hissi. | Hatalı Aşinalık | Yeni bir manzaraya bakarken “bu görüntüyü daha önce görmüştüm” diye düşünmek. |
| Déjà Vécu | Zaten Yaşanmış | Yeni bir durumu tüm detaylarıyla (sesler, hisler, eylemler) yeniden yaşıyormuş gibi hissetme. | Hatalı Hatırlama | Yeni bir kafede otururken, o anki konuşmanın, garsonun hareketlerinin ve hatta bir sonraki cümlenin daha önce birebir yaşandığına dair yoğun his. |
| Déjà Senti | Zaten Hissedilmiş | Belirgin bir dış olay olmaksızın, mevcut bir duygusal veya zihinsel durumu daha önce yaşamış olma hissi. | Duygusal Hafıza Hatası | Aniden beliren ve “ben bu duyguyu daha önce de tam olarak böyle hissetmiştim” dedirten, kaynağı belirsiz bir his. |
| Déjà Visité | Zaten Ziyaret Edilmiş | İlk kez gidilen bir mekanı veya şehri biliyormuş gibi hissetme. | Örtük Mekansal Hafıza | Daha önce sadece bir romanda detaylı tasvirini okuduğunuz bir kaleyi ilk kez ziyaret ettiğinizde yollarını biliyormuş gibi hissetmek. |
| Déjà Rêvé | Zaten Rüyada Görülmüş | Mevcut deneyimin daha önce bir rüyada görüldüğüne dair güçlü inanç. | Rüya Hafızası Etkileşimi | Bir arkadaşınızla yaptığınız bir sohbetin, gördüğünüz bir rüyanın aynısı olduğunu fark etmek. |
| Jamais Vu | Asla Görülmemiş | Çok tanıdık bir kişinin, yerin veya kelimenin aniden yabancı ve tuhaf gelmesi. | Aşinalık Sinyalinin Başarısızlığı | Her gün kullandığınız bir kelimeyi tekrar tekrar yazarken, kelimenin anlamsız ve yabancı görünmeye başlaması. |
C. Yaygınlık ve Demografi: Sağlıklı Bir Zihnin Yaygın Anomalisi
Deja vu, nadir görülen bir anormallik değil, aksine insan deneyiminin oldukça yaygın bir parçasıdır. Araştırmalar, popülasyonun büyük bir çoğunluğunun –tahminler %50’den %97’ye kadar değişmektedir– hayatlarında en az bir kez deja vu yaşadığını göstermektedir.6 Yakın zamanda yapılan kapsamlı bir meta-analiz, sağlıklı bireylerdeki yaygınlık oranını %74 olarak belirlemiştir.24
Bu deneyimin demografik dağılımı, onun doğası hakkında önemli ipuçları sunar. Deja vu sıklığı, genç bireylerde, özellikle 15-25 yaş arasında zirve yapar ve yaş ilerledikçe belirgin şekilde azalır.5 Ayrıca, yüksek eğitim seviyesi, yüksek sosyoekonomik statü, sık seyahat etme ve rüyaları sık hatırlama gibi faktörlerle pozitif bir korelasyon gösterir.9 Bu bağlantılar, deja vu’nun rastgele bir beyin hatasından ziyade, hafıza temelli bir mekanizmaya dayandığı fikrini güçlendirir. Daha fazla seyahat eden, daha fazla rüya gören veya eğitim yoluyla daha fazla bilgi işleyen kişilerin beyinlerinde daha geniş bir anı “kütüphanesi” bulunur. Bu durum, yeni bir deneyimin konfigürasyonunun, bu geniş kütüphanedeki unutulmuş bir anı parçasıyla eşleşme olasılığını istatistiksel olarak artırır. Ayrıca, deneyimin yorgunluk ve stres anlarında daha sık tetiklendiği bildirilmiştir, bu da beynin bilişsel işlemleme kapasitesinin zorlandığı durumlarda bu tür “hatalara” daha yatkın olduğunu düşündürmektedir.5
II. Deja Vu’nun Bilişsel Modelleri: Zihnin Yazılımındaki “Aksaklıklar”
Deja vu’nun nörolojik temellerine inmeden önce, psikologların ve bilişsel bilimcilerin bu “yazılım hatasını” açıklamak için geliştirdiği teorik modelleri incelemek gerekir. Bu modeller, beynin bilgi işleme süreçlerindeki anlık aksaklıkların bu tuhaf hissi nasıl doğurabileceğini açıklamaya çalışır.
A. Çift İşlemleme Teorileri: Algı ve Hafıza Senkronizasyonunu Kaybettiğinde
Bu teoriler grubu, deja vu’nun normalde paralel ve eş zamanlı çalışan iki bilişsel sürecin senkronizasyonunda meydana gelen çok kısa süreli bir kaymanın sonucu olduğunu öne sürer.22 Beyin, bu milisaniyelik gecikmeyi yanlış yorumlayarak, tek bir deneyimi sanki biri geçmişte diğeri şimdiki zamanda gerçekleşen iki ayrı olay gibi algılar.
- Algı ve Hafıza Modeli: Bu modele göre, gelen duyusal bilgiler hem algılanır hem de eş zamanlı olarak hafızaya kaydedilir. Bu iki süreç arasındaki anlık bir gecikme, o anki algının, hafızadan geri çağrılan bir anı gibi hissedilmesine neden olabilir.28
- İki Yollu İşlemleme Modeli: Daha nörolojik bir temele dayanan bu model, duyusal bilginin beyindeki üst kortikal bölgelere iki farklı sinirsel yol üzerinden ulaştığını varsayar. Normalde bu yollar mükemmel bir senkronizasyonla çalışır. Ancak, yollardan birinde (örneğin küçük bir nöronal iletim aksaması nedeniyle) milisaniyelik bir gecikme olursa, beyin aynı bilgiyi iki kez, çok küçük bir zaman farkıyla alır. İkinci, gecikmeli gelen sinyal, beyin tarafından bir anı olarak yorumlanır ve deja vu hissi ortaya çıkar.8 Kullanıcının sorgusunda bahsettiği “milisaniyelik bir gecikme” fikri, doğrudan bu teoriyle örtüşmektedir.
B. Bölünmüş Dikkat Hipotezi: Beynin İki Aşamalı Algısı
Bu popüler teoriye göre, deja vu, dikkatimizin anlık olarak dağıldığı veya bölündüğü anlarda ortaya çıkar. Beyin, bir ortamı veya sahneyi ilk olarak tam bilinçli bir odaklanma olmadan, adeta göz ucuyla veya subliminal düzeyde algılar. Saniyeler sonra tam dikkatimizi o sahneye yönelttiğimizde, sahne bize tuhaf bir şekilde tanıdık gelir, çünkü beyin onu çok kısa bir süre önce bilinçdışı bir düzeyde zaten işlemiştir.26 İlk algı yüzeysel ve parçalıdır; ikinci, tam dikkatli algı ise bu yeni ama bilinçli olarak kaydedilmemiş ilk algıyla eşleştiği için güçlü bir aşinalık hissi yaratır. Bu, günlük hayatta karşılaşılan deja vu anları için oldukça makul bir açıklamadır.
C. Hafıza Temelli Açıklamalar: Unutulmuş Anılardan Tanıdık Konfigürasyonlara
Bu kategori, deja vu’nun temelinde gerçek, ancak erişilemeyen anıların yattığını öne süren en güçlü ve deneysel olarak en çok desteklenen teorileri içerir.
1. Örtük Hafıza ve Kriptomnezi (Unutulmuş Anılar)
Bu hipotez, mevcut durumun gerçek, ancak kaynağı unutulmuş bir anıyı tetiklediğini savunur.7 Kişi, anının kendisini bilinçli olarak hatırlayamaz (
kriptomnezi), ancak anının yarattığı aşinalık hissi yüzeye çıkar. Örneğin, çok küçük bir çocukken ziyaret edilen bir şehre yıllar sonra “ilk kez” gidildiğinde yaşanan deja vu bu duruma bir örnek olabilir. Açık (explicit) anı silinmiş olsa da, örtük (implicit) bir hafıza izi kalmıştır. Yazar Nathaniel Hawthorne’un, daha önce detaylı bir şekilde okuduğu ama unuttuğu bir kaleyi ziyaret ettiğinde yaşadığı “tanıma” hissi, bu duruma klasik bir örnektir.15
2. Gestalt Aşinalık Hipotezi: Deja Vu’yu Laboratuvarda Yeniden Yaratmak
Şu anda deja vu için en sağlam ve deneysel olarak kanıtlanmış teori budur. Bu hipotez, deja vu’nun, yeni bir sahnenin mekansal düzeninin veya “gestalt”ının (bütünsel konfigürasyonunun), geçmişteki unutulmuş bir sahnenin düzenine benzemesiyle tetiklendiğini öne sürer.23 Sahnedeki nesneler veya detaylar tamamen farklı olabilir, ancak yerleşim planı aynıdır.
Colorado Eyalet Üniversitesi’nden Dr. Anne Cleary ve ekibinin yaptığı öncü çalışmalar, bu hipoteze güçlü kanıtlar sunmuştur. Sanal gerçeklik (VR) teknolojisini kullanan bu deneyler, deja vu araştırmalarında bir dönüm noktası olmuştur.36
- Deneysel Tasarım: Katılımcılar, sanal gerçeklik ortamında belirli bir mekansal düzene sahip sahneleri (örneğin bir hurdalık) keşfederler. Daha sonra, tematik olarak tamamen farklı olan ancak mekansal olarak aynı düzene sahip yeni sahnelerle (örneğin bir labirent bahçe) karşılaşırlar.
- Anahtar Bulgu: Katılımcılar, orijinal sahneyi (hurdalığı) bilinçli olarak hatırlayamadıklarında, mekansal olarak benzer olan yeni sahnede (labirent bahçede) anlamlı ölçüde daha sık deja vu rapor etmişlerdir.36 Bu bulgu, bir aşinalık ve deja vu hissini, benzer bir mekansal konfigürasyona sahip, hatırlanamayan bir anıya doğrudan bağlamaktadır. Bu yaklaşım, daha önce test edilmesi zor olan bu olgu için tekrarlanabilir ve yanlışlanabilir bir laboratuvar modeli sunarak, deja vu araştırmalarını spekülasyon alanından çıkarıp ampirik bilişsel bilimin alanına taşımıştır.25
Bu bilişsel teoriler aslında birbirini dışlamaz; aksine, birbirini tamamlayarak daha bütüncül bir resim sunabilirler. Örneğin, bölünmüş dikkat anında bir sahnenin gestalt‘ı yüzeysel olarak kodlanabilir. Tam dikkat geri geldiğinde, bu bilinçdışı iz ile yeni bilinçli algı arasındaki çift işlemleme gecikmesi, klasik deja vu hissini tetikleyebilir. Bu, teorilerin tek bir olayı açıklamak için nasıl iç içe geçebileceğini göstermektedir.
Tablo 2: Deja Vu İçin Başlıca Bilimsel Açıklamaların Karşılaştırılması
| Teori | Temel Mekanizma | Anahtar Kanıt/Örnek | Sınırlılıklar |
| Çift İşlemleme | İki paralel bilişsel sürecin (örn. algı ve hafıza) anlık olarak senkronizasyonunu kaybetmesi. | Beynin iki yarım küresi arasındaki sinyal iletimindeki mikro gecikmelerin teorik olasılığı; temporal lob epilepsisi ile bağlantı. | Doğrudan gözlemlenmesi ve sağlıklı bireylerde deneysel olarak tetiklenmesi zordur. |
| Bölünmüş Dikkat | Bir sahnenin önce bilinçdışı, sonra bilinçli olarak algılanması, ikinci algının tanıdık gelmesine neden olur. | Laboratuvarda dikkat dağıtıcı görevlerle benzer etkiler yaratılabilir; günlük hayattaki dikkat dağınıklığı anlarıyla uyumludur. | Tüm yoğun ve karmaşık deja vu deneyimlerini açıklayamayabilir. |
| Kriptomnezi | Mevcut durumun, kaynağı unutulmuş gerçek bir anıyı tetiklemesi. | Kişisel anekdotlar (örn. çocukluk anıları); Nathaniel Hawthorne’un kaledeki deneyimi. | Sistematik olarak test edilmesi zordur; her deja vu’nun altında unutulmuş bir anı olduğunu varsayar. |
| Gestalt Aşinalık | Yeni bir sahnenin mekansal düzeninin, unutulmuş bir geçmiş sahnenin düzeniyle eşleşmesi. | Dr. Anne Cleary’nin sanal gerçeklik deneyleri, mekansal benzerliğin hatırlama yokluğunda deja vu’yu tetiklediğini göstermiştir. | Sadece mekansal benzerliğe odaklanır; diğer duyusal (işitsel, koku) tetikleyicileri tam olarak açıklamayabilir. |
III. Nörolojik Substrat: Beynin Hafıza Devrelerindeki “Hıçkırık”
Raporun bu bölümü, deja vu’nun ardındaki nörolojik mekanizmaları, yani beynin donanımında meydana gelen “hıçkırığı” ayrıntılı olarak ele almaktadır. Kanıtlar, bu gizemli hissin kaynağının, beynin hafıza merkez üssü olan medial temporal lobdaki (MTL) belirli yapılar arasındaki hassas etkileşimin anlık olarak bozulması olduğunu göstermektedir.
A. Medial Temporal Lob (MTL): Aşinalık ve Hatırlamanın Merkezi
MTL, beynin derinliklerinde yer alan ve hafıza oluşumu ile geri çağrılmasından sorumlu bir dizi yapıdan oluşur. Deja vu ile ilgili araştırmalar, istisnasız olarak bu bölgeyi işaret etmektedir.44 Bu bağlantının en güçlü kanıtı, Temporal Lob Epilepsisi (TLE) olan hastalardan gelmektedir. Deja vu, TLE’nin en klasik belirtilerinden biridir ve genellikle daha büyük bir nöbetin habercisi olan bir “aura” (fokal nöbet) olarak ortaya çıkar.8 Bu durum, deja vu hissinin kaynağının bu beyin bölgesindeki anormal elektriksel aktivite olduğunu kesin olarak göstermektedir.
B. İki Yapının Hikayesi: Rinal Korteks (Aşinalık) ve Hipokampus (Hatırlama)
Deja vu’nun nörolojik temelini anlamanın anahtarı, tanıma belleğinin tek bir süreç olmadığını kavramaktır. MTL içinde, tanıma belleğini destekleyen iki farklı fakat birbiriyle etkileşimli sistem bulunur 12:
- Rinal Korteksler (Peririnal ve Entorinal Korteks): Bu yapılar, aşinalık (familiarity) hissini üretmekten sorumludur. Bir şeyin daha önce görülüp görülmediğine dair hızlı, otomatik ve bağlamdan yoksun bir sinyal üretirler. Bu, detayları hatırlamadan sadece bir şeyi “bildiğinizi” hissetmektir.12
- Hipokampus: Bu yapı ise hatırlama (recollection) sürecini yönetir. Bir olayın “ne,” “nerede” ve “ne zaman” gibi bağlamsal detaylarını bir araya getirerek zengin, bütüncül bir epizodik anı oluşturur. Bu, geçmiş bir ana “zihinsel zaman yolculuğu” yapmanızı sağlayan “hatırlama” hissidir.12
Uyuşmazlık Hipotezi (Mismatch Hypothesis): Deja vu’nun, bu iki sistem arasındaki anlık bir ayrışma veya “uyuşmazlık” sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.12 Bu senaryoda, rinal korteks hatalı bir şekilde ateşlenerek güçlü bir aşinalık sinyali üretir, ancak hipokampus bu sinyale karşılık gelen detaylı bir anıyı bulup geri çağıramaz. Sonuç, beynin içinde bir çatışmadır: “Burası çok tanıdık geliyor ama burada daha önce hiç bulunmadığımı
biliyorum.” İşte bu çatışmanın kendisi, deja vu deneyimidir.
C. Beynin İçinden Kanıtlar: Elektriksel Uyarım ve İntraserebral EEG Bulguları
- Elektriksel Beyin Uyarımı (EBS): Wilder Penfield’in öncü çalışmalarından bu yana, epilepsi cerrahisi sırasında beynin MTL bölgelerine, özellikle de rinal kortekslere doğrudan uygulanan zayıf elektriksel akımların yapay olarak deja vu hissini tetikleyebildiği gösterilmiştir.1 Bu, deja vu ile bu beyin bölgeleri arasında nedensel bir ilişki olduğunu kanıtlayan en güçlü bulgulardan biridir. Özellikle entorinal korteks uyarımının deja vu hissini, peririnal korteks uyarımının ise anıların yeniden canlanmasını tetiklediği bulunmuştur.49
- İntraserebral EEG (iEEG): Beynin derinliklerine yerleştirilen elektrotlarla yapılan daha yeni çalışmalar, bu “hıçkırığın” dinamiklerini gözler önüne sermiştir. Elektriksel uyarım ile deja vu tetiklendiğinde, rinal korteks, hipokampus ve amigdala (duygu merkezi) arasında, özellikle teta ve beta frekans bantlarında, EEG sinyal korelasyonunda (eşzamanlılığında) bir artış gözlemlenmiştir.44 Bu bulgu, deja vu’nun tek bir noktanın ateşlenmesinden ziyade, bu yapılar arasında geçici, anormal bir “hiper-işbirliği” veya ağ disfonksiyonu olduğunu göstermektedir. Bu, kelimenin tam anlamıyla bir “kısa devre” veya “ağ hıçkırığı”dır.8
- Yapısal Korelasyonlar: Şaşırtıcı bir şekilde, Kaynak Bazlı Morfometri (SBM) tekniği kullanılarak yapılan bir çalışma, daha sık deja vu yaşayan sağlıklı bireylerin beyinlerinde, MTL’yi de içeren bir grup bölgede daha az gri madde hacmine sahip olduğunu bulmuştur.50 Bu ilk bakışta çelişkili görünen bulgu, deja vu’nun sadece anlık bir fonksiyonel olay olmayıp, beynin yapısal özellikleriyle de ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Daha az gri madde hacmi, belki de nöronal bağlantıların veya budanmanın farklı bir şekilde organize olduğunu ve bu durumun sistemi bu tür hatalı ateşlemelere veya “çapraz konuşmalara” daha yatkın hale getirdiğini yansıtıyor olabilir.
D. Aşinalığın Nörokimyası: Dopamin ve Serotoninin Rolü
- Dopaminin Rolü: Uyarıcı bir nörotransmitter olan dopamin, giderek artan bir şekilde aşinalık sinyallerinde rol oynamasıyla ilişkilendirilmektedir.5 Yüksek dopamin seviyeleri, nöronların ateşlenme olasılığını artırabilir. Bu durum, amantadin gibi dopaminerjik sistem üzerinde etkili olan bazı ilaçların neden deja vu raporlarını artırdığını açıklayabilir.5 Yorgunluk ve stresin nörotransmitter dengesini bozması da, bu tür hatalı ateşlemelere ve dolayısıyla deja vu’ya zemin hazırlayabilir.5
- Serotoninin Rolü: Deja vu ile doğrudan ilişkisi daha az çalışılmış olsa da, serotoninin algıyı ve belirsizlik hissini modüle etmede derin bir rolü olduğu bilinmektedir.51 Bazı erken hipotezler, antidepresanların (serotonin ve diğer sistemleri hedef alan) deja vu benzeri hislere yol açabildiğini öne sürerek, bu nörokimyasal sistemler arasında karmaşık bir etkileşim olduğunu ima etmiştir.52
IV. Klinik Anlamı: Aşinalık Bir Semptom Haline Geldiğinde
Bu bölümde, deja vu’nun pratik ve klinik boyutu ele alınarak, yaygın ve zararsız deneyim ile onun patolojik karşılığı arasındaki farklar ortaya konulacak ve potansiyel adaptif işlevine dair ilgi çekici bir hipotez incelenecektir.
A. Temporal Lob Epilepsisi (TLE): Nöbet Aurası Olarak Deja Vu
Deja vu ile TLE arasında iyi bilinen bir bağlantı vardır. Deja vu, özellikle hipokampus gibi derin temporal lob yapılarından kaynaklanan Mesial TLE’de (MTLE) en sık görülen auralardan (basit parsiyel nöbetlerden) biridir.8 Bu bağlamda deja vu, ince bir sinirsel hatadan ziyade, temporal lobun hafıza devrelerindeki anormal, senkronize bir elektriksel deşarjın, yani bir nöbetin doğrudan bir tezahürüdür.8 Nöbet aktivitesi, beynin aşinalık işleme mekanizmasını adeta “rehin alır”. Hatta bazı durumlarda, deja vu deneyimi daha büyük bir nöbetin sadece bir uyarısı (aurası) olmakla kalmaz, fokal farkındalıklı bir nöbet olarak olayın kendisi olabilir.20
B. Zararsız Olanı Patolojik Olandan Ayırmak: Karşılaştırmalı Bir Analiz
Sıradan bir deja vu ile altta yatan tıbbi bir durumun işareti olabilecek patolojik deja vu’yu ayırt etmek hayati önem taşır. Anahtar ayırt edici özellikler şunlardır:
- Sıklık ve Süre: Patolojik deja vu, sağlıklı bireylerde görülen anlık hissin aksine, tipik olarak daha sık meydana gelir ve birkaç saniyeden daha uzun sürebilir.9
- İlişkili Semptomlar: Bu en önemli ayırt edici faktördür. Epileptik deja vu’ya genellikle başka belirtiler eşlik eder. Bunlar arasında farkındalık kaybı, kafa karışıklığı, boş bakma, dudak şapırdatma, otomatik el hareketleri (örneğin, toplama hareketleri), tuhaf kokular veya tatlar alma, ani korku veya sevinç hisleri bulunur.9 Olaydan sonra baş ağrısı veya belirgin halsizlik de bir uyarı işaretidir.
- Duygusal Ton: Gündelik deja vu genellikle “tuhaf” veya “şaşırtıcı” olarak tanımlanırken, nöbetle ilişkili deja vu daha yoğun olumsuz duygular veya dissosiyasyon (gerçeklikten kopma) ile ilişkilendirilebilir.12
- Diğer Durumlar: Kalıcı ve rahatsız edici deja vu (bazen “kronik deja vu” veya déjà vécu olarak adlandırılır), frontotemporal demans gibi bazı demans türlerinde de bir semptom olabilir.2
Aşağıdaki tablo, okuyucunun bu iki durumu ayırt etmesine yardımcı olmak için pratik bir kılavuz sunmaktadır.
Tablo 3: Patolojik Olmayan ve Patolojik Deja Vu’nun Ayırt Edilmesi
| Özellik | Patolojik Olmayan (Zararsız) Deja Vu | Patolojik Deja Vu (örn. TLE’de) |
| Sıklık | Genellikle nadir (yılda birkaç kez) | Sık (ayda veya haftada birkaç kez olabilir) |
| Süre | Çok kısa, anlık (birkaç saniye) | Daha uzun sürebilir (saniyelerden dakikalara) |
| İlişkili Semptomlar | Genellikle yoktur. | Kafa karışıklığı, farkındalık kaybı, boş bakma, dudak şapırdatma, otomatik hareketler, tuhaf koku/tat, yoğun korku/sevinç. |
| Farkındalık Durumu | Kişi tamamen bilinçli ve durumun tuhaflığının farkındadır. | Farkındalık kaybolabilir veya bozulabilir. |
| Deneyim Sonrası | Normal aktiviteye anında dönüş. | Kafa karışıklığı, konuşma güçlüğü, yorgunluk, baş ağrısı olabilir. |
| Duygusal Ton | Genellikle şaşırtıcı, tuhaf, nötr. | Yoğun, bazen korkutucu veya aşırı coşkulu olabilir. |
C. “Sağlıklı Bir Hata” Olarak Deja Vu: İşleyen Bir Hafıza Kontrol Sisteminin İşareti mi?
Akira O’Connor gibi araştırmacılar tarafından savunulan modern ve ilgi çekici bir teori, deja vu’yu bir hafıza hatası olarak değil, sağlıklı bir hafıza denetleme sisteminin bir işareti olarak yeniden çerçevelemektedir.5
- Hata Kontrol Hipotezi: Bu modele göre, beynin yürütücü işlevlerden ve karar vermeden sorumlu ön (frontal) bölgeleri bir “doğruluk kontrolcüsü” gibi çalışır. Temporal lob, hatalı bir aşinalık sinyali gönderir. Frontal loblar bu sinyali kişinin gerçek yaşam deneyimleriyle karşılaştırır, bir eşleşme bulamaz ve bu çelişkiyi “işaretler”. Bizim bilinçli olarak deneyimlediğimiz o tuhaf deja vu hissi, aslında beynin bu hata tespit sürecinin ta kendisidir.
- Destekleyici Kanıtlar: Deja vu’nun yaşla birlikte azalması bu teoriyi destekler. Yaşlandıkça frontal loblarımızın “doğruluk kontrolü” yetenekleri azalabileceğinden, hafızadaki bu çelişkiyi fark etme olasılığımız da düşer. Dolayısıyla, deja vu yaşamamak, beynin hatayı fark edemediği anlamına gelebilir.5 Ayrıca, TLE hastalarının sağlıklı kontrollere göre
daha az normal, nöbet dışı deja vu yaşaması da bu hipotezi güçlendiren paradoksal bir bulgudur.12 Eğer deja vu sadece hasarlı bir temporal lobun ürünü olsaydı, TLE hastalarının sürekli yaşaması gerekirdi. Ancak daha az yaşamaları, normal deja vu’nun, ince bir hata üretebilecek kadar sağlıklı bir temporal lob ve bu hatayı tespit edebilecek sağlam bir frontal lob gerektirdiğini düşündürmektedir. Bu, zararsız deja vu’nun, anlık olarak kafası karışsa da sağlıklı çalışan bir beynin özelliği olduğu fikrini destekler.
V. Geleceği Görme Yanılsaması: Neden Bir Sonraki Adımı Bildiğimizi Hissederiz?
Deja vu’nun en gizemli ve paranormal yorumlara en çok yol açan yönlerinden biri, o an yaşanırken bir sonraki olayı, kelimeyi veya hareketi önceden bildiğimize dair kapıldığımız güçlü histir. Bilişsel bilim, bu “önsezi” hissini de doğaüstü bir yetenek olarak değil, beynin temel çalışma prensiplerinin bir yan ürünü olarak açıklamaktadır.
A. Aşinalık ve Tahmin Arasındaki Bilişsel Bağlantı
Beyin, temelde geçmiş deneyimleri kullanarak geleceği tahmin etmeye çalışan bir “öngörü makinesidir”.55 Bilişsel olarak aşinalık, bu öngörü sürecinde güçlü bir kısayoldur (sezgisel yöntemdir). Tanıdık olan şeylere daha fazla güvenir, onları tercih eder ve onlar hakkında daha emin hissederiz.57 Tanıdık bir durumun sonucu daha az belirsiz göründüğü için daha tahmin edilebilir gelir.57
Hipotez şudur: Deja vu sırasında üretilen yoğun (ancak hatalı) aşinalık hissi, beynin bu öngörü sistemini “ele geçirir” ve yanıltıcı bir önsezi duygusu yaratır. Beyin, güçlü aşinalık sinyalini, gerçek bir ön bilgi kanıtı olarak yanlış yorumlar ve bu da “köşeyi dönünce ne olacağını biliyorum” hissine yol açar.59
B. Deneysel İnceleme: Önsezi Hissinin Gerçek Olmadığının Kanıtlanması
Dr. Anne Cleary’nin laboratuvarı, bu önsezi hissini test etmek için sanal gerçeklik deneylerini bir adım öteye taşıdı. Mekansal olarak benzer sahnelerle katılımcılarda deja vu hissini tetikledikten sonra, sanal turu kritik bir dönemeçten hemen önce durdurup katılımcılardan bir sonraki dönüşün yönünü tahmin etmelerini istediler.39
- Anahtar Sonuç: Deja vu yaşayan katılımcılar, yaşamayanlara göre bir sonraki dönüşü tahmin edebileceklerine dair anlamlı ölçüde daha güçlü bir his bildirdiler. Ancak, gerçek tahmin doğrulukları tamamen şans seviyesindeydi.39 Bu deney, öznel önsezi
hissini nesnel tahmin yeteneğinden zarif bir şekilde ayırmıştır. Önsezi, yoğun aşinalığın yarattığı bir yanılsamadır. Bu bulgu, deneyimin tarihsel olarak paranormal yorumlarını besleyen en önemli unsurlarından birini bilimsel olarak çürütmüştür.
C. “Öngörücü Beyin”: Deja Vu Temel Bir Nöral Prensibi Nasıl Kullanır?
Modern nörobilim, beyni geçmişin pasif bir kaydedicisi olarak değil, hafızayı geleceği tahmin etmek ve ona hazırlanmak için kullanan aktif, ileriye dönük bir organ olarak görmektedir.55 Deja vu deneyimi ve onunla ilişkili önsezi yanılsaması, bu temel öngörü mekanizmasının büyüleyici bir yanlış uygulaması olarak görülebilir. Beynin “aşinalığı kullanarak bir sonraki adımı tahmin et” şeklindeki temel yönergesi, hatalı bir sinyal tarafından harekete geçirilir ve sonuç olarak ikna edici ama temelsiz bir geleceği bilme hissi ortaya çıkar.
VI. Anlayışın Sentezi: Tarihsel Gizemden Geleceğin Nörobilimsel Araştırmalarına
Bu rapor, deja vu’nun doğasına ilişkin anlayışın evrimini, geçmiş yaşantılar veya psişik güçler gibi paranormal yorumlardan 3, kanıta dayalı, tutarlı bir nörobilişsel modele doğru izlemiştir.
A. Yüzyıllık Teorileri Uzlaştırmak: Birleşik Bir Nörobilişsel Perspektif
Modern bilimsel sentez, deja vu’nun geçmişin yeniden yaşanması olmadığını, aksine beynin hafıza denetleme ağındaki geçici bir “hıçkırık” olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fenomen, üç temel mekanizmanın etkileşimiyle karakterize edilir:
- Hatalı Sinyal: Rinal korteksler tarafından üretilen hatalı bir aşinalık sinyali.
- Başarısız Geri Çağırma: Hipokampusun bu sinyale karşılık gelen bağlamsal bir anıyı geri çağırmadaki başarısızlığı.
- Başarılı Tespit: Frontal lobların bu iki süreç arasındaki çelişkiyi başarılı bir şekilde tespit etmesi.
Bu sentez, bilişsel modelleri (Gestalt Aşinalık), nöroanatomik kanıtları (MTL ayrışması) ve klinik verileri (TLE) tek bir çatı altında birleştirmektedir.
B. Güncel Araştırma Ufukları: Nörogörüntüleme ve Çok Modlu Analizdeki Gelişmeler
Deja vu gibi anlık ve öznel bir deneyimi incelemek zorluğunu korumaktadır.8 Ancak gelecekteki araştırmalar, daha gelişmiş teknolojilerden yararlanacaktır:
- İleri Düzey Nörogörüntüleme: Yüksek alanlı fMRI (örn. 7 Tesla) gibi teknikler, MTL’nin alt bölgelerindeki aktiviteyi daha hassas bir şekilde saptamak için daha iyi uzamsal çözünürlük sunar.64 Yüksek yoğunluklu EEG ise, “hıçkırığın” milisaniye düzeyindeki dinamiklerini izlemek için üstün zamansal çözünürlük sağlar.66
- Çok Modlu Entegrasyon: En umut verici gelecek yönü, fMRI-EEG veya fMRI-fNIRS gibi tekniklerin eş zamanlı olarak birleştirilmesidir.66 Bu yaklaşım, araştırmacıların deja vu’nun altında yatan nöral olayların hem kesin
konumunu (fMRI) hem de kesin zamanlamasını (EEG) yakalamasına olanak tanıyarak tam bir uzay-zaman resmi sunar. - Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi: Yapay zeka algoritmaları, deja vu durumlarını karakterize edebilecek veya tahmin edebilecek ince beyin aktivitesi ve bağlantı modellerini belirlemek için nörogörüntüleme verilerine giderek daha fazla uygulanmaktadır.64
C. Sonuç: İnsan Hafızasının Karmaşık İşleyişine Açılan Bir Pencere Olarak Deja Vu
Sonuç olarak, “Bir anı gerçekten yeniden mi yaşıyoruz?” sorusunun cevabı nettir: Hayır. Deja vu, gerçekten de bir “beyin hıçkırığıdır”. Beynimizin aşinalık, hafıza ve bilinçli denetim sistemleri arasındaki karmaşık ve zaman zaman hatalı olabilen etkileşimden doğan büyüleyici bir tanıma yanılsamasıdır.
Ancak deja vu, basit bir meraktan çok daha fazlasıdır. Onun incelenmesi, insan hafızasının temel doğasına dair derin bilgiler sunar. Farklı beyin yapılarının farklı rollerini aydınlatır, beynimizin hata kontrol mekanizmalarının gücünü ortaya koyar ve geçmiş algımız ile geleceğe yönelik tahminlerimiz arasındaki derin bağlantıyı gösterir. Deja vu, makinenin zarafetini ortaya çıkaran bir “aksaklıktır”.
Alıntılanan çalışmalar
- (PDF) Empirical Research on Déjà Vu Experiences: A Review – ResearchGate, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.researchgate.net/publication/260040048_Empirical_Research_on_Deja_Vu_Experiences_A_Review
- Categories and Types – Deja Experience Research, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://deja-experience-research.org/types
- DEJA VU – Sixth Sense Abcderium, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://sixthsensereader.org/about-the-book/abcderium-index/deja-vu/
- Recognition without identification, erroneous familiarity, and déjà vu – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20425276/
- The Fascinating Science of Déjà Vu – Psychology Today, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.psychologytoday.com/us/blog/brain-reboot/202312/the-fascinating-science-of-deja-vu
- Déjà vu – Vikipedi, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%A9j%C3%A0_vu
- Deja vu (Dejavu) Nedir: Bir Olayı Daha Önceden Yaşadığınız Hissi Neden Kaynaklanır?, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://evrimagaci.org/deja-vu-dejavu-nedir-bir-olayi-daha-onceden-yasadiginiz-hissi-neden-kaynaklanir-923
- Hafızanın En Meşhur Anomalisi: Deja Vu – UluBAT Blog, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://blog.ulubat.org/index.php/genel/hafizanin-en-meshur-anomalisi-deja-vu/
- Déjà Vu: What It Is and Why It Happens, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://health.clevelandclinic.org/deja-vu-what-it-is-and-when-it-may-be-cause-for-concern
- Déjà Vu’nun Psikolojik ve Nörolojik Açıklamaları – Venüs Psikoloji – Samsun Psikolog Randevusu, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.venuspsikoloji.com/deja-vunun-psikolojik-ve-norolojik-aciklamalari/
- The Science Behind Déjà Vu: Why Familiarity Feels So Real – Michele Gargiulo, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.michelegargiulo.com/blog/the-science-behind-deja-vu
- Déjà Experiences in Temporal Lobe Epilepsy – PMC, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3420423/
- Déjà experiences in temporal lobe epilepsy – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22957231/
- (PDF) Déjà Experiences in Temporal Lobe Epilepsy – ResearchGate, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.researchgate.net/publication/230812409_Deja_Experiences_in_Temporal_Lobe_Epilepsy
- Perspectives – Vol. 1, No. 1 – Three Types Of Deja Vu – MentalHealth.com, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.mentalhealth.com/blog/perspectives-vol-1-no-1-three-types-of-deja-vu
- 3 Types of Déjà Vu You Have Never Heard About – Learning Mind, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.learning-mind.com/3-types-of-deja-vu-you-have-never-heard-about/
- Déjà vu is just one of many uncanny kinds of déjà experiences | Psyche Ideas, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://psyche.co/ideas/deja-vu-is-just-one-of-many-uncanny-kinds-of-deja-experiences
- Understanding Déjà vu: Explanations, Mechanisms and the ‘normal’ kind of déjà vu (Part 2), erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://medcraveonline.com/JPCPY/understanding-deacutejagrave-vu-explanations-mechanisms-and-the-lsquonormalrsquo-kind-of-deacutejagrave-vu-part-2.html
- Il existe deux sortes de déjà vu : le déjà vu et le déjà vécu. Les personnes qui ont un déjà vécu n’ont pas seulement l’impression que quelque chose leur est familier, mais elles ont vraiment l’impression d’avoir déjà vécu ce moment, et qu’elles savent ce qui va se passer – Reddit, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.reddit.com/r/EverythingScience/comments/ak7xjc/there_are_two_kinds_of_deja_vu_deja_vu_and_deja/?tl=fr
- Epilepsy and Déjà Vu | EpilepsyAdvocate, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.epilepsyadvocate.com/blog/epilepsy-and-deja-vu
- Dejavu ve Jamais Vu Fenomenleri – PsikolojiPark, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://psikolojipark.com/uzman-makaleleri/dejavu-ve-jamais-vu-fenomenleri-1161
- A review of the déjà vu experience – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12784936/
- Feeling of Familiarity – FairGaze, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://fairgaze.com/educationnews/feeling-of-familiarity.html
- Non-ictal, interictal and ictal déjà vu: a systematic review and meta-analysis – PMC, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11223632/
- Recognition Memory, Familiarity, and Déjà vu Experiences – UNCW, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://people.uncw.edu/tothj/PSY510/Cleary-Deja%20Vu-CDPS-2008.pdf
- Déjà vu – Wikipedia, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/D%C3%A9j%C3%A0_vu
- 21. yüzyılın bilinmeyeni “deja vu”nun olası nedenleri – Bilim – Labmedya, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.labmedya.com/21-yuzyilin-bilinmeyeni-deja-vunun-olasi-nedenleri
- Déjà Vu: Theoretical Frameworks | Psychology Paper Example, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://psychologywriting.com/dj-vu-theoretical-frameworks/
- Scientific Theories on the Déjà Vu Phenomenon – DiVA portal, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.diva-portal.org/smash/get/diva2:319496/FULLTEXT01.pdf
- Neden Dejavu Yaşarız? – Bilim Genç – TÜBİTAK, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/neden-dejavu-yasariz
- Deja vu nedir? – Evrim Ağacı, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://evrimagaci.org/blog/deja-vu-nedir-18104
- A Journey Back to the Past: Déjà Vu – SQ Online, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://sqonline.ucsd.edu/2021/03/a-journey-back-to-the-past-deja-vu/
- The Déjà Vu Phenomenon: Traditional and Scientific Theories – YouTube, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=wjooCy4ZQJM
- What Actually Is Déjà vu? : r/psychologystudents – Reddit, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.reddit.com/r/psychologystudents/comments/17w520z/what_actually_is_d%C3%A9j%C3%A0_vu/
- pubmed.ncbi.nlm.nih.gov, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22322010/#:~:text=According%20to%20the%20Gestalt%20familiarity,fails%20to%20come%20to%20mind.
- Familiarity from the configuration of objects in 3-dimensional space and its relation to déjà vu: a virtual reality investigation – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22322010/
- Déjà Vu: The Science Behind the Eerie Feeling of Familiarity – ThoughtCo, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.thoughtco.com/causes-of-deja-vu-4159448
- (PDF) Familiarity from the configuration of objects in 3-dimensional space and its relation to déjà vu: A virtual reality investigation – ResearchGate, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.researchgate.net/publication/221820587_Familiarity_from_the_configuration_of_objects_in_3-dimensional_space_and_its_relation_to_deja_vu_A_virtual_reality_investigation
- Déjà vu and feelings of prediction: They’re just feelings – EurekAlert!, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.eurekalert.org/news-releases/628414
- A virtual reality investi – Psychology Today, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://cdn2.psychologytoday.com/assets/2024-01/Cleary%20et%20al.%20(2012)%20C&C.pdf
- How one researcher is studying that tingly, universal, unmistakable and unsettling phenomenon known as déjà vu | – ideas.ted.com, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://ideas.ted.com/how-one-researcher-is-studying-that-tingly-universal-unmistakable-and-unsettling-phenomenon-known-as-deja-vu/
- Unraveling the enigma of memory – Elements | College of Natural Sciences, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://elements.colostate.edu/2023/unraveling-the-enigma-of-memory/
- Can deja vu result from similarity to a prior experience? Support for the similarity hypothesis of deja vu – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19966259/
- Rhinal-hippocampal interactions during déjà vu – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21924679/
- Temporal lobe seizure – Symptoms and causes – Mayo Clinic, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/temporal-lobe-seizure/symptoms-causes/syc-20378214
- What is déjà vu and why does it happen? – UNSW, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.unsw.edu.au/newsroom/news/2013/01/what-is-deja-vu-and-why-does-it-happen-
- Temporal Lobe Epilepsy (TLE), erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.epilepsy.com/what-is-epilepsy/syndromes/temporal-lobe-epilepsy
- Déjà vu in unilateral temporal-lobe epilepsy is associated with selective familiarity impairments on experimental tasks of recognition memory – ResearchGate, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.researchgate.net/publication/230581404_Deja_vu_in_unilateral_temporal-lobe_epilepsy_is_associated_with_selective_familiarity_impairments_on_experimental_tasks_of_recognition_memory/download
- Cortical stimulation study of the role of rhinal cortex in déjà vu and reminiscence of memories – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15365137/
- Unveiling the mystery of déjà vu: the structural anatomy of déjà vu – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22503281/
- Scientists find dopamine, serotonin have unexpectedly profound roles in the human brain, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://news.vt.edu/articles/2020/10/neurochemical-fralinbiomed-1009.html
- [Serotonin in dopamine neurons? An interesting hypothesis about the mechanism of action of antidepressants with a feeling of << déjà-vu >>..] – PubMed, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15985199/
- Déjà Vu and Epilepsy, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://bcepilepsy.com/christine-s-corner/deja-vu-and-epilepsy/
- ⚕️ Dejavu Hangi Hastalığın Belirtisidir? – Medical Park, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.medicalpark.com.tr/dejavu-hangi-hastaligin-belirtisidir/hg-4737
- Predictability changes what we remember in familiar temporal contexts – PMC, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6996874/
- Prediction, cognition and the brain – Frontiers, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.frontiersin.org/journals/human-neuroscience/articles/10.3389/fnhum.2010.00025/full
- Definition, Example & How Familiarity Effect Works – Newristics, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://newristics.com/heuristics-biases/familiarity-effect
- The Psychology of Familiarity Bias – Number Analytics, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/psychology-familiarity-bias
- The role of familiarity in illusions of prediction – Mountain Scholar, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://mountainscholar.org/items/c6b336a3-f933-4c5e-9738-fa9008633e50
- Premonition, seizures and memory: the strange phenomenon of déjà vu – Cosmos Magazine, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://cosmosmagazine.com/health/body-and-mind/science-of-deja-vu/
- Déjà vu | Dr. Anne Cleary | TEDxCSU – YouTube, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=nFAvUkjba-Q
- Why Do We Get Déjà Vu? Neuroscience Behind Phenomenon | Mirage News, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.miragenews.com/why-do-we-get-deja-vu-neuroscience-behind-1010543/
- Déjà Vu: A Portal to Past Lives, Time, and Space | by Tantrum Media Store – Medium, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://medium.com/@tantrum.media.store/d%C3%A9j%C3%A0-vu-a-portal-to-past-lives-time-and-space-a1fb5f1198bd
- Advances in Neuroimaging: A New Era – Number Analytics, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/advances-neuroimaging-new-era
- Advances in Brain Imaging – Number Analytics, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/advances-brain-imaging-neuroimaging-techniques-cognitive-processes
- Exploring the Frontiers of Neuroimaging: A Review of Recent Advances in Understanding Brain Functioning and Disorders – PubMed Central, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10381462/
- Advances in Neuroimaging and Deep Learning for Emotion Detection: A Systematic Review of Cognitive Neuroscience and Algorithmic Innovations – MDPI, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.mdpi.com/2075-4418/15/4/456
- Applications and advances of combined fMRI-fNIRs techniques in brain functional research, erişim tarihi Temmuz 31, 2025, https://www.frontiersin.org/journals/neurology/articles/10.3389/fneur.2025.1542075/full


Bir yanıt yazın