Eleştiri Nasıl Yapılır?

Yazı boyutu-+=

Metnin analizini dinlemek için aşağıdaki oynatıcıyı kullanabilirsiniz.

Bir insana, bir kuruluşa, bir firmaya vs. yapabileceğiniz en değerli şey “eleştiri” dir. Ancak insanlar büyük oranda eleştirinin tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Bu yazıda eleştiri nedir, yanlış örnekler nelerdir ve doğru eleştiri nasıl yapılır bunu öğreneceksiniz.

Eleştiri Nasıl Yapılmaz, Nasıl Yapılır?

1. Yıkıcı (Yapıcı Olmayan) Eleştiri

Çözüm odaklı değil, sorun odaklıdır.

  • Örnek: Bir tasarımcıya “Bu çizim çok kötü görünüyor.” demek.
  • Neden Hatalı? Eleştiri, neyin “kötü” olduğuna (renkler mi, biçim mi, yazı tipi mi?) veya nasıl iyileştirilebileceğine dair hiçbir bilgi vermez. Yalnızca olumsuz bir yargı bildirir ve karşı tarafı savunmaya iter.
  • Yapıcı Biçimi: “Çizimdeki renk uyumu zayıf görünüyor, belki daha az zıt renkler kullanmak veya yazı tipini sadeleştirmek okunurluğu artırabilir.”

Bu noktada dikkat edilmesi gerken en önemli şey “bu kötü” demek yerine doğru olanı göstermektir. Bir esere, bir davranışa doğrudan “kötü” demek inanın, hiçbir fayda sağlamaz aksine eleştirdiğiniz kişinin sizi artık dikkate almamasına neden olur.

2. Yetkin Olmayan Eleştiri (Bilgisizlikten Kaynaklanan)

Kişi, eleştirdiği alanın temel dinamiklerine, teknik gerekliliklerine veya bağlamına egemen değildir.

  • Örnek: Kuantum bilgisayarlar üzerine çalışan bir bilim insanına “Bu araştırmalar anlamsız, çünkü gündelik yaşamda bir yararını görmüyoruz.” demek.
  • Neden Hatalı? Eleştiriyi yapan kişi, temel bilimin doğasını, uzun vadeli araştırma süreçlerini veya kuantum mekaniğinin potansiyel uygulamalarını (örn. kriptografi, tıp) anlamamaktadır. Eleştiri, bilgiden çok kişisel anlayış kıtlığına dayanır.

Eleştiri yaparken konu hakkında bilgi sahibi olmak zorundasınız. Sonradan “özür dilerim bilmiyordum” demek zorunda kalacağınız bir eleştiri yapmayınız. Net bir şekilde bilgi sahibi olmadığınız konularda yaptığınız eleştiriler sizi cahil durumuna düşürebilir ve iftira atmış olabilirsiniz.

3. Kişiye Yönelme (Ad Hominem)

Bu, en yaygın mantık hatalarından biridir. Düşüncenin, yapıtın veya savın kendisini değil, onu öne süren kişiyi hedef alır.

  • Örnek: Bir iktisatçının sunduğu ekonomik modele “Senin gibi genç ve deneyimsiz birinin bu karmaşık yapıyı anlamasını bekleyemeyiz.” diyerek karşı çıkmak.
  • Neden Hatalı? Modelin geçerliliği (veriler, yöntem, sonuçlar) tartışılmaz; bunun yerine iktisatçının yaşı ve deneyimi (kişisel özellikleri) saldırı konusu yapılır. Sav, savı sunandan bağımsız değerlendirilmelidir.

Bugün bir tez yazmak istersem yaşım kaç olursa olsun kişisel düşüncelerimi bilimsel bir teze yansıtamam. Tez ya tamamen laboratuvar bulgularına, rasyonel biçimde kanıtlanan verilere ya da benden önceki benzer tezi yazan kişilerden edindiğim alıntılara dayanır. Bu durumda tezimi savunurken benim kim olduğum önemsizdir. Tartışmada yenilen tarafın birden bire kişiye saldırması aslında yenilgisinin resmileşmesidir.

4. Korkuluk Safsatası (Straw Man)

Eleştiriyi kolaylaştırmak için karşı tarafın savını (argümanını) kasten zayıflatma, abartma veya yanlış temsil etme eylemidir.

  • Durum: Birisi “Kent içi ulaşımda bisiklet yollarını artırmalıyız.” der.
  • Hatalı Eleştiri Örneği: “Yani tüm arabaları yasaklayıp herkesin işe bisikletle gitmesini mi istiyorsun? Bu gerçekçi değil!”
  • Neden Hatalı? Özgün sav (daha fazla bisiklet yolu) alınmış ve “tüm arabaları yasaklama” gibi aşırı ve söylenmemiş bir iddiaya dönüştürülmüştür. Eleştiren kişi, kendi yarattığı bu zayıf “korkuluğa” saldırmaktadır, özgün düşünceye değil.

Bu fazlasıyla Arthur Schopenhauer stili bir tartışma kazanma sanatı davranışı. Kişiyi aslında kast etmediği bir ifade ile suçlayıp tamamen tartışmayı kazanmaya dönük bir art niyettir.

5. Kusursuz Çözüm Saçmalığı (Nirvana Fallacy)

Bir çözümü, sorunu “tamamen” veya “kusursuz” bir biçimde çözmediği için eleştirmek veya reddetmek.

  • Örnek: Emniyet kemerlerinin trafik kazalarındaki ölümleri azalttığı kanıtlanmışken, “Emniyet kemerleri işe yaramaz, çünkü bazı kazalarda kemer takanlar da ölebiliyor.” demek.
  • Neden Hatalı? Bir önlemin “her” durumu çözmemesi, onun “hiçbir” durumu çözmediği anlamına gelmez. Çözüm, kusursuz olmasa bile (hiçbir şey olmamasından) daha iyi bir seçenek olabilir.

Gerçekten bir sorunu bütünüyle çözebileceğinizi düşünüyor musunuz? Hiçbir çözüm “en mükemmel” seviyede olmayacaktır. Farklı çözümler için farklı bakış açılarını bir arada değerlendirmek gerekebilir ve farklı düşünce perspektifi sunan insanları her zaman çevremizde bulamayabiliriz.

6. Kökene Dayalılık (Genetic Fallacy)

Bir düşünceyi veya yapıtı, içeriğine veya geçerliliğine bakmaksızın, yalnızca kaynağına (kimden veya nereden geldiğine) dayanarak yargılamak.

  • Örnek: “Bu yeni yazılım mimarisi fikrini o rakip kuruluştan duymuştum, bu nedenle bizim için iyi olamaz.”
  • Neden Hatalı? Fikrin kökeni (rakip kuruluş), fikrin teknik olarak geçerli veya yararlı olup olmadığından bağımsızdır. Düşüncenin değeri, kökeninden değil, kendi liyakatinden gelir.

“Ummadık taş baş yarar.” sözü boş değildir. Doğru bir eser beklemediğiniz bir görüş, yapılabilecek en muhteşem çözümü sunabilir. Yüksek bir bakış açısına sahipseniz ön yargısız biçimde bakmak ve sonuca odaklanmak gerekir. Bunu, yazılıları okurken öğrencilerinin ismini kapatan bir öğretmene benzetebiliriz. Kimin yaptığı değil, kağıtta ne yazdığına bakmak gerekir. “Bunlar kötüdür” ya da “bunlar iyidir” demek yerine “bu iyi”, “bu kötü” demek çok yüksek farkındalık göstergesidir.

7. Aşırı Genelleme

Tekil veya sınırlı bir deneyimden yola çıkarak “her zaman”, “asla”, “herkes”, “hiç kimse” gibi kesin yargılar içeren eleştiriler yapmak.

  • Örnek: Bir yazarın son romanını beğenmeyen birinin “Bu yazar ‘asla’ iyi bir roman yazamıyor.” demesi.
  • Neden Hatalı? Eleştiri, öznel bir beğeniyi (son roman) nesnel ve evrensel bir gerçeğe (yazarın tüm yeteneği) dönüştürür. Bu, haksız bir yargıdır ve gelişim için bir alan bırakmaz.

Genellemeler “çok bilmiş” dediğimiz ve sürekli olumsuz bakış açısına sahip insanlarda gözlemlediğimiz bir davranıştır. Genelleme yapmak baştan savmak ve her durumu belirli kalıplara sokmaya çalışmaktır. Bu, koca bir sınıfın yazılı kağıtlarını okumadan topyekun not vermek gibidir.

Eleştiri çok değerli bir armağandır. Salt biçimde sorunlardan bahsetmek değildir. “Bu yanlış, doğrusu böyle olmalıdır.” demek dost eli uzatmaktır. Size birisi “daha doğru” olanı göstermişse kıymetini bilin. Sizin daha iyi olmanızı istemiştir.

Dost acı söyler, düşman güldürür.

Geri Bildirim (#5)

İçeriğimizde hata ile karşılaşırsanız ya da bir öneriniz olursa aşağıdan bize bildirebilirsiniz.


Yazar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aydınoloji – Copyright © 2025 – 2026