Ev Ödevi

Yazı boyutu-+=

Metnin analizini dinlemek için aşağıdaki oynatıcıyı kullanabilirsiniz.

Ev, çocukların aileleri ile zaman geçirecekleri ve dinlenecekleri yerlerdir. Çalışma mekanı değildir. Çocuklar evlerine girdikleri anda dinleneceklerinin ve kendileri / aileleri için zaman geçireceklerinin psikolojisinde olmalı ve üniformalarını çıkardıkları anda o üniforma ile birlikte okulun stresi ve görevlerinden yani üniformanın ağırlığından kurtulmalıdırlar.

Bir yetişkin olarak düşünürseniz evinize iş götürmek, insanın evi ve iş yeri arasında mekansal algının kaybolmasına neden olmaktadır. Bunu en iyi fark ettiğim dönem kitap yazım süreciydi ve eve çok az iş götürmeme rağmen bu durumun ev ile düşmanlaşma sürecini doğurduğunu gözlemlemem için yeterli oldu. Uzun süreler devam edenlerde ise psikiyatrik bozukluklara neden olabileceğini de kişilerin kendi söylemleriyle beraber gözlemledim. Peki bu kadar zararlı bir davranış çocuklara neden uygulanagelmekte?

Ev ödevi aslında evle ilgili olmalıdır. Ev, akademik olmayan derslerin öğretildiği bir okul sayılır. Bu okul, yaşam performansınızı artıracak becerileri vermelidir. Çocukların evlerde ödev yapması gerekiyorsa bu, ev işleri ile ilgili olabilir. Odasını düzenlemek, ev işlerinde yardımcı olmak, hobi edinmek ve bu hobisi üzerinde çalışmak gibi çalışmalar çocukların kişisel gelişiminde ve hayatı anlamalarında onlara büyük katkılar sunar.

Eve verilen ödevler nedeniyle çocuklar ebeveynleri ile zaman geçirmeden uyumaya gidiyor ve sonuç olarak çocuklarınız sizden çok biz öğretmenlerini görüyor. Nasıl mı?

  • Günde 7 saat okul ve 1 saat ulaşım = 8 saat
  • Uyku = 8 saat

Bu durumda veli, çocuğu ile en fazla 8 saat görüşebilir ki bu, ödev vermesek bile çocukların; kişisel bakımları, oyun saatleri, sosyalleşmeleri ve diğer rutinleri nedeniyle günde yaklaşık 2-3 saat gibi bir süreye düşebilir. Bir de bu kısa süreyi ödev vererek aldığımızda çocuk ailesiyle yeterince zaman geçiremeyecektir.

Çocuklara ödev vermemek adına konunun okulda anlaşılması için gayret içinde olmak gerekiyor. Buna rağmen velilerin baskısıyla ve kıyaslaması nedeniyle küçük de olsa ödev vermek durumunda kalabiliyoruz.

Ödev Yerine Neler Yapılabilir?

Ödev kültürünün öz denetim kültürü ile değiştirilmesi gerekiyor. Ödev bir topçu birliğinin ilkel araçlarla düşmana kör atış yapmasına benzetilebilir. Aynı ödev herkese aynı anda verilir ve her öğrenci konuyu anlamış olsa da olmasa da ödevi yapar ve büyük çoğunluk zaman kaybeder. Bunun yerine yine topçu birliği örneğine dönersek: Yüksek teknolojiye sahip araçlarla nokta atışı yapmak aslında tavsiye ettiğim yöntem. Yani her çocuk eksiğini bilip buna göre yönlendirilmelidir. Bunun için de çocukların neleri bilip bilmediği üzerine kendilerini fark etmeleri gereklidir ve bu alışkanlık çocukların “Kendini Tanıma” ve “Öz Denetim” becerilerinde artış sağlar. Bir insanı dışarıdan uygulayacağınız etkiyle yönlendirebilirsiniz ancak bu kendi isteği ile yapabilecekleri kadar iyi sonuç vermez. Bunu sağlamak için:

  1. Çocuklar evleri ile barıştırılmalıdır. Ev, iş yeri olmamalıdır. Buna rağmen çocuklar evde olduklarında, okulda geçirdiği yaşantıları düşünmekte ve buna göre kendisini değiştirmektedir.
  2. Çocuklara evlerinde yaşam becerileri aşılanmalı, hobi edinmeleri sağlanmalı, ev işlerinde yardımları beklenmeli ve çocuklarla bol bol diyalog kurulmalıdır.
  3. Diyalog kurarken çocuklarınızın okulda neler yaşadığını anlatmasını isteyebilirsiniz. Söylediklerine şiddetli tepkiler vermezseniz sizi okulda yaşadığı konularda daha şeffaf biçimde bilgilendirdiklerini gözlemlersiniz. Bu sizinle çocuğunuz arasındaki pozitif iletişimi artıracak ve güven köprüsü kurmanıza yardım edecektir. Çocuğunuzu teknoloji kullanarak bile sürekli takip edemeyebilirsiniz. Bu tür durumlarda arada kurmuş olduğunuz güven ve duygu bağı üzerinden sürekli iletişimde kalmanız mümkün olur.
  4. Anlaşılmayan konuların olup olmadığını, okulda nasıl zaman geçirdiğini, arkadaşları ile arasının nasıl olduğunu, hangi dersleri sevip sevmediğini sorabilir çocuğunuzun okuldaki gözünüz olmasını sağlayabilirsiniz.

Çocuklar Neler Yapmalıdır?

Okulun işi, evinin ise kendi özel alanı olduğu düşüncesi kendisine yerleştirmelidir. Bu iki bölgenin birbirinden kalın çizgilerle ayrılması ve okulda verilen görevlerin okulda bütünüyle halledilmesi gerektiği konusunda öngörü oluşturmalıdır. Bunun için bir liste hazırlayabiliriz:

  • Ders derste öğrenilmelidir. Öğrenci, anlamadığı bir konuyu o anda fark etmeli ve öğretmenine sormalıdır. Bu, ifade becerileri zayıf arkadaşlarının da sorudan faydalanmasına olanak sağlar. Ayrıca taze bir bilginin pekiştirilmesi sağlanarak eve fazladan iş yükü bırakmamış olacaktır. Buna ek olarak öğretmen anında geri bildirim sağlayarak yanlış bir öğrenmenin önüne geçmiş olacaktır.
  • Öğrenciler arası eşitlik / adalet sağlanır. Her öğrencinin evinde benzer çalışma koşulları bulunmuyor. Bazı çocuklar “üst komşumuzun çocuklarının gürültüsü yüzünden ders çalışamıyorum” gibi şikayetlerde bulunabiliyor. Bunun dışında maddi olanakların farklılığı, çalışma odası, kardeş varlığı, aile içi çatışmalar vb. nedenler, eve ödev verilirken öğretmenin vicdanen rahatsız hissetmesine neden olabiliyor.
  • Motivasyon anlamında okul, evden daha iyidir. Öğrenciler bir arada bulunurken öğrenme yarışına girip birbirlerinin öğrenmelerinden pozitif anlamda etkilenebilirler. Bu başarılı sınıflarda sık gözlenen durumdur ve öğrenciler başardıklarını arkadaşlarına kanıtlamak adına okulda daha katılımcı ve ilgili olmaktadırlar.
  • Yanlış öğrenmenin önüne geçilebilir. Öğrencilerin evlerinde kendi kendilerin yanlış öğrenmelere maruz kalabildiklerini, özellikle sosyal medya üzerinden anlatılan saçmalıkları gerçek sanabildikleri gözlenmektedir.
  • Öğrenme bir süreçtir. Bu sürecin gözlenmesi okulda mümkündür. Evinde öğrenme sürecine giren bir öğrencinin bu süreci tesadüfi mi yoksa isabet üzerine mi kaydettiği önemlidir. Sınav öncesi görülen tesadüfi başarılar en korktuğum başarı çeşididir. Çünkü öğrencilerin gerçekten bilmediği noktaları gizlemektedir.
  • Öğrencinin kişisel gelişimine, öz farkındalığına ve hobilerine zaman kalır. Dünyadaki tüm insanlar akademik performansları ile ön planda değiller. Bu düşük sayıda olan bir azınlık. Kendisini tanımaya zaman ayıran çocuklar benzersiz bir yeteneğini keşfedebilir ve kendi kendine ve başlı başına bir üniversite / akademi olabilir. Bu nadiren karşılaşılan bir durum olsa da olasılıklar dahilindedir.

Sonuç olarak ödev, akademik başarının sağlığa rağmen artırılması süreci olsa da “ödev gereklidir” algısı zamanla yıkılacaktır.

Geri Bildirim (#5)

İçeriğimizde hata ile karşılaşırsanız ya da bir öneriniz olursa aşağıdan bize bildirebilirsiniz.


Yazar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aydınoloji – Copyright © 2025 – 2026